One More International, 2014 yılında Türkiye'de Mustafa Erdil ve Sevcihan Saygılı Erdil tarafından kurulan ve dünya çapında sağlık ve iş fırsatları sunmayı hedefleyen başarılı bir firma olarak dikkat çekmektedir. İstanbul merkezli yönetim ofisiyle uluslararası alanda hizmet veren firma, doğrudan satış modelini benimseyerek 500.000 aktif bayiye ulaşmış durumda. Güney Kore'de üretilen ürünleriyle tüm dünyaya sağlık ve refah sunmayı amaçlayan firmanın, 2021 yılında 10'dan fazla AR-GE çalışması bulunmaktadır. One More International Ürünleri: One More bant başlıca ürünleri, 11 adet transdermal bant ve 2 adet maske olup, Transdermal Terapötik Sistem teknolojisi ile üretilen bu ürünler kullanıcıların sağlık ve yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçlamaktadır. Şirketin ürün portföyünde ağrı giderici, vitamin desteği, kilo yönetimi, cilt bakımı ve cinsel sağlık gibi pek çok alanda etkili ürünler bulunmaktadır. One More International İş Fırsatları: Binary Sistem kazanç planına göre çalışa

Merhaba, bu yazımda son zamanlarda adını sıkça duymaya başladığımız Doctorem hakkında detaylı bilgiler vermeyi amaçlıyorum. Bu içerikte Doctorem nedir, kim tarafından ne zaman kurulmuştur, ürünleri ne işe yarar, faydaları veya zararları var mı, hepsine detaylı olarak yer vereceğiz. Doctorem Nedir, Kim Tarafından Ne Zaman Kuruldu? Doctorem, 2020 yılında Ankara'da kurulmuş bir şirket olup, wellness sektörüne yönelik ürünler üretmektedir. Şirketin amacı, transdermal teknoloji kullanılarak üretilen ürünlerini dünya çapında tüketiciler ile buluşturmaktır.  Doctorem, müşteri odaklı, kaliteli hizmet anlayışı ile çalışmakta ve ürünlerini sürekli olarak müşteri talep ve beklentilerine göre geliştirmeyi hedeflemektedir. Doctorem, doğal, kaliteli ve ulaşılabilir ürünlerini pazarda tanınan bir güç haline getirmeyi amaçlamaktadır. Şirketin ürünleri, vücut ağrıları, genel ağrı ve sağlık sorunları, günlük vitamin ve elementler, kilo kontrolü, zengin yağlar ve antioksidanlar, uyku sorunları, kadın

Sanırım insanın şu hayattaki en büyük problemi her şeyi kafaya takmak . İster istemez en ufak bir olayda olsa bunu kafaya takıyor ve bu kafaya taktığımız şey hayatımızı birçok yönden etkiliyor. Bu yazımda her şeyi kafaya takmak nedir, neden olur  ve nasıl düzelir kısaca bundan bahsediyorum. Gelin her şeyi kafaya takma psikolojisinden nasıl kurtuluruz öğrenelim. Her Şeyi Kafaya Takma Psikolojisi Nasıl Düzelir Yıllardır bize öğretilen “her şeyi iyi tarafından görmek” gibi kötü bir alışkanlığımız var. Bu düşünce ne kadar olumlu gibi görünse de hayat bazen tahammül edilemeyecek bir hal almaktadır. Böyle bir durumda yapılabilecek en sağlıklı davranış her şeyi iyi görmeye çalışmak yerine hayatı olduğu gibi kabul etmek. Olumsuz duygu ve düşünceleri kabul etmemek daha büyük sorunlara, duygusal ve psikolojik bozukluklara neden olabilir. "Devamlı olumlu düşünmek veya pozitif olmaya çalışmak yaşamımızdaki problemler için geçerli bir çözüm yolu değil, aksine problemleri ka

Eğer siz de geçmişte yapmış olduğunuz hatalardan dolayı bugün de bile geçmişe takılıp kalıyor ve sürekli geçmişin pişmanlığını yaşıyorsanız, bilinçaltı temizliği  yöntemi ile  geçmişe takılıp kalmaktan kurtulmak için  bu yazıyı mutlaka okumalısınız! Geçmişe takılıp kalmaktan kurtulmak için bilinçaltı temizliği Yaşamımızın bazı dönemleri çok hareketli geçer. Örneğin gençlik yıllarında inanılmaz çılgınlıklar yaparız. İlerleyen yıllarda gençliğimizde yaşadığımız bazı olaylar bizi mutlu ederken bazıları da bizi üzer hatta pişman olmamıza neden olur. Bizi üzen veya pişman olmamıza neden olan bir gençlik dönemi yaşadığımızda ise çoğunlukla daha sonraki hayatımız geçmişte yaşamak psikolojisi içerisinde devam eder. Geçmişle yaşamak bugünü hak ettiği gibi yaşayamamaktan kaynaklanmaktadır. Bugün yaşanan anıların düşmanı zaman değil geçmişteki kötü anılardır. Geçmişteki anılar iyi veya kötü olsa da üzerine yeni anılar eklenmedikçe beynimiz sürekli olarak önceki anıları tekrarla

Her sene "kişisel blogların devri bitiyor mu" sorusu tekrar tekrar gündeme gelmiş olsa da benim dikkatimi bugün ciddi anlamda çekmiş durumda. Gelin hep birlikte bakalım,  kişisel blogların devri bitti mi diye! Kişisel blogların devri bitiyor mu? Yazarın kendi şahsi düşünce ve fikirlerini yansıtan ve bunun dışına çıkmayarak bir köşe yazarı tarzında ilerleyen bloglar bitti. (Çırpınan birkaç blogger hariç) Son birkaç gündür özellikle internet üzerinde her ne kadar kişisel blog varsa, bunların hepsini kendi yaptığım listeye ekleyip, hepsini sırasıyla takip edecek, yazdığı yeni yazılara yorum atarak destek olacak ve onların kişisel bloglarında paylaşabilecekleri güzel içerikler için fikir vermeye çalışacaktım. Fakat an itibariyle görüyorum ki bütün kişisel bloglar son bir yıl içerisinde neredeyse makale yazmamış ve içerik üretmemişler . En çok tanınan ve takip edilen kişisel bloglar ın haricindeki diğer tüm bloglar şu an neredeyse tamamen ölü durumdalar; ki en çok t

Hepimiz yaptığımız her işte diğer insanlara göre daha başarılı olmak istiyoruz. Fakat, bazen başımıza öyle şeyler geliyor ki yaptığımız işe odaklanmak neredeyse imkansız oluyor. Ben de bu yazımda her ne iş yapıyorsanız yapın ya da nerede olursanız olun o an yaptığınız işte daha başarılı olabilmek için 4 farklı odaklanma yöntemi sunuyorum. Daha başarılı olabilmek için 4 farklı odaklanma yöntemi Hayatınız yoğunlaştıkça kendinizi daha sıkılmış hissedersiniz. Yapılması gereken işler biriktikçe sizin de kaygılarınız artar. İşleri vaktinde yetiştirebilir miyim diye düşünürsünüz. Bu hisleri yaşadığınızda işlerinizi olması gerektiği gibi yapamıyorsanız odaklanma problemi yaşıyorsunuz demektir. Bazı odaklanma yöntemleri ile hayatınızı olağan düzenine sokabilirsiniz. Konsantrasyon kaybı yaşadığınız dönemlerde iç sesiniz sık sık sizi rahatsız eder. Sürekli içerden gelen bir baskı hissedersiniz. Çok vakit alan alışkanlıklarınızı yaparken pişman olursunuz. Devamlı olarak “yemek y

Bazen şahit olduğumuz olaylar vardır. Bir durum veya herhangi bir etken bir insanı kolayca etkileyebiliyor iken başka bir insanı zerre kadar etkilemiyordur. Bu konuyu biraz araştırdım ve bilinç farkındalığını yükselten insanların daha az acı çektiğini gördüm. Ben de burada bilinç farkındalığını yükselterek nelere sahip olabileceğimizi az da olsa paylaştım. Bilinç Farkındalığını Yükselterek Acıyı Azaltmak Bazı insanların acı veren bir olay karşısında neden farklı derecelerde acı çektiğini hiç düşündünüz mü? Bazı insanlar en ufak bir şeye fazla tepki verirken, bazı insanlar ise şaşırtıcı şekilde hiç acı çekmemiş gibi davranırlar. Bilinç farkındalığı olaylar karşısındaki çektiğimiz acının derecesini etkiler. Bilinç farkındalığı bir kişinin herhangi bir anda, o ana duygularını veya başka bir etkeni katmadan tamamen odaklanabilmesidir. İnsanlarda bilinç farkındalığının yüksek veya düşük olması da, insanların bazı durumlarda farklı tepkiler göstermesini neden olur. ABD’d

Günümüz şartları altında akıl ve ruh sağlığımızı korumak oldukça zor. Her gün yaşadığımız yerde, haberlerde veya internette canımızı sıkarak, moralimizi bozarak akıl ve ruh dengemizi korumamızı daha da zor hale getirecek olaylar yaşıyoruz ya da şahit oluyoruz. Burada sizlere psikolojik açıdan ruh sağlığımızı koruyabilmek adına yapabileceğiniz 4 şeyden bahsettim. Ruh sağlığınızı korumak adına yapabileceğiniz 4 şey Ruhsal sorunların getirisi olan hastalıkların önüne geçmek ve mutlu bir hayat sürmek istiyorsanız ruh sağlığına dikkat etmelisiniz. Peki ama ruh sağlığına nasıl dikkat edilir, ne gibi önlemler alınır diyorsanız maddeler halinde yapılması gerekenleri sıralayalım. Değişime ve Yeniliğe Açık Olmak Bazı insanlar değişimin gerçekleşmesine engel olmak ister. Çünkü değişim ile elinde tuttuğu mutluluğun bozulacağına inanır. Ancak düşüncenin yanlış olduğunu bilmek gerekir. Değişim, hayatın bir parçası bir getirisidir. Bununla yüzleşmek ve değişimi kabul etmek gerekir

Psikolojim  bozuk   olabilir mi ya da  psikolojik olarak normal bir kişi miyim? diye sürekli merak ederek psikolojik sıkıntılar mı yaşıyorsunuz. O zaman bu yazıyı mutlaka okumalısınız! Psikolojim bozulmuş olabilir mi Uzman psikologların en sık duyduğu soru budur. Esasen insanın bu soruyu kendisine sorması iyiye işarettir. Çünkü kişi kendini sorgulamalı, ruhsal durumunu sürekli takip etmelidir. Yaşadığımız her geçen gün şahit olduğumuz sorunlar ve yaşamın artan sıkıntıları karşısında psikolojimiz adeta sarsılıyor. Kendimizi daha kötü hissediyoruz. Moral bozukluğu yaşıyor, kendimizi depresyonda gibi hissediyoruz. Bilhassa psikoloji hususunda hassas ve yapı olarak titiz bir kişiliğe sahipsek bu endişelerimiz daha da artıyor. Psikoloji hususunda yaptığımız hatalardan birisi de kendi kendimizin doktoru olmaya çalışıyoruz. Yaşadığımız sıkıntılar karşısında tamamen kendi hislerimizle tanı koymaya çalışıyoruz. Bu da bizi belki de olmayan psikolojik problemlerin içine çekiyor. Es

Sürekli bir şeyleri unutuyorum diye mi düşünüyorsunuz? Unutma ya da  hafıza kaybı  problemleri mi yaşıyorsunuz? Sizde bu tür problemler yaşıyorsanız çok  kolay sıradışı hafıza teknikleri ile unutkanlıktan kurtulun  ve kendinizi geliştirin. Sıradışı hafıza teknikleri ile unutkanlıktan kurtulun Bu teknikleri okul ve iş hayatınız ile sosyal yaşam ve özel hayatınızda çoğu alanda kullanabilirsiniz. yazımıza ilk önce hafıza tam olarak nedir onu öğrenerek başlayalım. Hafıza Nedir? Bilginin deneyim ile birleştirilerek saklandığı yere hafıza denir. Yeni bir bilgi öğrenmeye çalıştığımızda bu bilginin hafızamızdan kaybolmaması amacıyla daha önceki deneyimlerimizle ilişkilendiririz. Beynimizin yaptığı bu ilişkilendirme yöntemine ise öğrenme denir. Bir bilgiyi ne kadar iyi öğrenir ya da ne kadar deneyimlerimizle ilişkilendirirsek belleğimize o kadar iyi yer eder. Sıradan öğrenme sürecinde bilgiyi daha iyi sindirebilmek amacıyla belirli aralıklar vermek bilginin kalıcı olmasını sağlar.

Yaşamımızda bazen her şeyden sıkıldığımız dönemler olur. Günlerce bir şey yapmak istemeden yaşarız. Bu isteksizlik ve konsantrasyon problemleri günlük hayatımızı da etkilemeye başlar. Tam da bu noktada her şeyden vazgeçmeye başkarsınız.  Eğer siz de motivasyon kaybı yaşamaya başladıysanız, burada tavsiye ettiğim   motivasyon yükseltme teknikleri ile motivasyonunuzu tavan yaptırabilirsiniz! Motivasyon Kaybı Yaşayanlar İçin Motivasyon Yükseltme Teknikleri Motivasyonun sözlükteki manası " güdülenme "den ibaret olsa da yaşamımıza olan etkisi oldukça fazladır. Kişilerin, yaşamlarında ulaşmak istedikleri amaçlar için duydukları istek ve arzular motivasyonu tetiklemek için   oldukça önemlidir. Hayatı boyunca devamlı başarılı olan insanların başarılarını nasıl kazandıklarını ve sürdürdüklerini her zaman merak ettiniz değil mi?  Yüksek motivasyon ve konsantrasyon, insanların hayallerini gerçekleştirmesinde en önemli faktör olmuştur. Motivasyon duyguya, topluma, biyoloj

Hayatta başarılı olan insanların yaptıkları, çalışmaları ve başarı hikayeleri hep merak edilir. Bu insanların doğdukları yer ve yetiştikleri aile ortamından tutun, eğitim hayatına kadar tüm başarıları ve hatta başarısızlıkları bile incelenip örnek alınmaya çalışılmıştır . Fakat ben bu yazımda başarılı kişilerin hayatını değil, başarıyı sağlayan asıl şeyin Duygusal Zeka'mı yoksa IQ'mu daha önemli onu paylaşacağım. Başarı İçin Duygusal Zeka Mı Yoksa IQ Mu Daha Önemli Birçok insan başarılı kişilerin hayatlarındaki olumlu yönleri kendilerine örnek alıyor. Bu durum sonucunda ise bilim adamlarını zeka ve başarı arasındaki ilişki konusunda aştırma yapmaya yöneltiyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar ise üstün başarılı insanların sadece IQ değil aynı zamanda duygusal zeka seviyelerinin de yüksek olduğunu gösteriyor. Aynı zamanda da başarılı insanların sağlam bir karakter ve kişilik yapısına sahip olduğu birçok incelemede görülmüştür. Ancak burada sağlam bir karakter ve kişi

Hayatımız boyunca sürekli bir şeylere inanırız. İnanmadığını söyleyen insan bile inanmamaya inanır! Peki biz neye inanıyoruz? Bu hayatın neresindeyiz? Biz kimiz? Kendimizi nasıl keşfetmeliyiz? Bugün İlk İşin Kendine İnanmak Olsun! Her insan hayatı boyunca inanacak bir şeyler bulur. Bazen yüce bir güce, bazen ebeveynlerinden birine, bazen kardeşine, bazen dostuna, bazen sevgiliye, bazen bir söze, bazen tatlı bir dile, bazen sadece tek bir sorunun cevabına bile inanır. Fakat, sonra bir anda dünyası yıkılıverir. İnancı kırılır, doğru bildiği her şey yanlış olur, hayalleri tuzla buza döner. İşte o zaman tüm hayatı bitti, her şey yıkıldı sanır. Ne aptaldır bu insanoğlu. İnandığı küçücük bir şey tersine döndüğü zaman dizlerinin üzerine çöküp kalkamayacak kadar güçsüzdür. Oysa güç ne demek haberi bile yoktur. "Güçlü olmak için çok paraya, çok eşyaya, gösterişe gerek yok." Bazen insanları zayıflatan bunlardır. Tutunduğu maddi bir şey ya da onu bırakıp gidecek olan bir

Rüyalarımızı neden hatırlayamayız? Nasıl oluyor da daha yeni uyanmış olmamıza rağmen gördüğümüz rüyaları bir türlü hatırlayamıyoruz? Bu yazımda görülen  rüyayı kolayca hatırlamak için ufak bir bilgi paylaşıyorum. Gördüğü Rüyayı Kolayca Hatırlamak İsteyenler İçin Rüyalarımızı neden hatırlayamıyoruz. Ne oluyor da az önce gördüğümüz rüyayı bir türlü hatırlayamıyoruz. Uyanmadan önce gördüğümüz onca rüyanın öyle bir anda aklımızdan uçup gitmesine sebep olan ne? Aslına bakarsak rüyalarımızı unutmuyoruz, kolayca hatırlayabiliyoruz; ama uyanmadan hemen önce gördüğümüz rüyayı. Bir rüya uyandığımız andan çok daha önce sona ermişse bu rüyayı hatırlayamıyoruz. Bunun nedeni, uzun süreli hafızalar oluşturmamızı sağlayan beyin yetimizin uyku anında pasif olması. Bu yüzden de en son görülen rüyanın haricindeki diğer tüm rüyaları unuturuz. Hatırlamaya en uygun olan rüyalar beynin ve vücudun canlanmasına ve bizi uyandırmaya daha yatkın olan rüyalardır. Beyin uyandıkça, uzun süreli hafıza